
“Depreme karşı en etkili çözüm riskli yapıların dönüştürülmesidir”
Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen depremlerinde ardından açıklamada bulunan Türkiye Hazır Beton Birliği Başkanı Yavuz Işık, “Ülkemizde deprem can ve mal kaybı bakımından ilk sırada yer alan bir afet türüdür. Afetler nedeniyle yaşanan can kayıplarının yaklaşık yüzde 60’ı depremler nedeniyle meydana geliyor. Depremlerin yerini, zamanını ve şiddetini kesin olarak bilemediğimiz için riskli yapıları acilen yenileyerek yeni acıların yaşanmasını önleyebiliriz” dedi.
TÜRKİYE'DEN HABERLER
Türkiye’de standartlara uygun beton üretilmesi ve inşaatlarda doğru beton uygulamalarının sağlanması için 35 yılı aşkın süredir uğraş veren Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), 6 Şubat 2023 tarihinde 04.17’de merkez üssü Kahramanmaraş olan depremler sonrasında uyarılarda bulundu. Geçmişte yaşadığımız depremlerde olduğu gibi, gelecekte olacak depremlere karşı tedbir alınmazsa büyük can ve mal kaybına uğrayacağımıza dikkat çeken Türkiye Hazır Beton Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, açıklamalarda bulundu.
Ülkemizde deprem can ve mal kaybı bakımından depremin ilk sırada yer alan afetler olduğunu söyleyen Türkiye Hazır Beton Birliği Başkanı Yavuz Işık, “Afetler nedeniyle yaşanan can kayıplarının yaklaşık yüzde 60’ı depremler nedeniyle meydana geliyor. T.C. İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre 1900 yılından günümüze en az 5,0 büyüklüğünde 1.796 deprem kaydedildi. 6 Şubat 2023 tarihinde 04.17’de merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi olan 7,7 ve 13.24’te merkez üssü Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesi olan 7,6 büyüklüğündeki depremler, kentsel dönüşümün önemini bir kez daha ortaya çıkarıyor. Depremlerin yerini, zamanını ve şiddetini kesin olarak bilemediğimiz için riskli yapıları acilen yenileyerek yeni acıların yaşanmasını önleyebiliriz. Bu vesileyle, Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen ve Hatay, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Malatya ve Adana başta olmak üzere çevre illerde yoğun şekilde hissedilen depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet; ailelerine başsağlığı ve sabır, yaralılara acil şifalar diliyorum” ifadelerini kullandı.
Depremler kentsel dönüşümün önemini ortaya çıkarıyor

Yavuz IŞIK - Türkiye Hazır Beton Birliği Başkanı
İLANDIR
unirent v1
Depremlerin ekonomik etkilerine de dikkat çeken Yavuz Işık, “Özellikle ticaretin, sanayinin ve önemli üst ve altyapıların olduğu büyükşehirlerde yaşanan büyük depremlerin ülke ekonomisine etkileri de değerlendirilmelidir. Bu nedenle, kentsel dönüşümün hızını azaltan sorunların çözülmesi önem arz ediyor. Bu sorunların çözülmesi ile vatandaşların güvenli ve konforlu yaşam alanlarına kavuşması sağlanabilir. Bu nedenle T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından her yıl en az 300 bin konutun dönüştürülebilmesi için süreçte yer alacak bütün paydaşlar aktif rol almalıdır” sözlerini kaydetti.
“Her yıl 300 bin konutun dönüştürülebilmesi için bütün paydaşlar katkı sağlamalı”

Kaliteli beton kullanımı ve denetim ile depremi az hasarla atlatmanın mümkün olduğunu vurgulayan Yavuz Işık, “Kalite Güvence Sistemi (KGS) ile hazır beton tesislerinin üretim şartlarını, teknik ve laboratuvar altyapısını, personel yeterliliğini denetleyerek kaliteli ve yüksek dayanım sınıflarında beton üretimi gerçekleşmesini sağlıyor. Yeni yapıların inşasında ve kentsel dönüşüm çalışmalarında kullanılacak KGS kalite belgeli hazır beton, olası bir depremde birçok hayatın kurtulmasında etkili olacaktır” açıklamalarını yaptı.
KGS belgeli kaliteli hazır beton olası bir depremde birçok hayat kurtaracak
Yapıların güvenliğini hakkında değerlendirmelerde bulunan Yavuz Işık, “2000’li yılların başından itibaren inşaatlarda hazır beton kullanımının zorunlu olması, nervürlü demir kullanılması, Yapı Denetim Sistemi’nin Türkiye genelinde uygulanmaya başlaması ve daha etkili deprem yönetmeliklerinin hazırlanması ile betonarme yapılar çok daha güvenli hale geldi. Son yıllarda meydana gelen depremlerde genel olarak 2000 yılı öncesi binaların ağır hasar gördüğüne, ancak gerekli önlemler alındıktan sonra yapılan daha genç binaların çok daha güvenli olduğuna şahit oluyoruz. Kurallara ve standartlara uygun bir şekilde yapılmış ve denetlenmiş yapılar depreme karşı en büyük korumamızdır” dedi.
“Yapılarımız artık daha güvenli”


Türkiye’de üretilen betonların yüzde 65’inin Türkiye Hazır Beton Birliği üyeleri tarafından KGS belgeli olarak üretildiğinin altını çizen Yavuz Işık, “Depreme karşı dayanıklı yapılaşma için bu oranın çok daha yüksek olması gerekiyor. KGS Sistemi’ne katılan beton tesisleri, yoğun kontroller sonucunda daha stabil ve sürdürülebilir bir üretim yapıyor. Böylece, hem kaliteli hem de ekonomik bir üretim elde edilebiliyor. Standartlara uygun üretimin sağlanmasıyla beton üreticisi ile tüketici arasında güven oluşuyor. Sektördeki bütün üreticilere tarafsız ve doğru bir denetim uyguladığı için KGS Belgeli beton üreticileri özellikle tercih ediliyor. Günümüzde bazı prestijli projelerin teknik şartnamelerinde beton üreticisi firmaların KGS belgeli THBB üyesi olmalarının ön şart olarak talep edilmesi, ülkemiz ve bizler için sevindiricidir. Bu doğrultuda, bütün beton üreticilerini standartlara uygun üretim yapmak üzere KGS Sistemi’ne davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Bütün beton üreticilerini KGS Sistemi’ne davet ediyoruz”
Yavuz Işık, 2018 Türkiye Bina Deprem Yönetmeliğinin binalarda en az C25 dayanım sınıfı betonun kullanılmasını öngördüğü söyledi ve sözlerine şu şekilde devam etti: “Betonarme yapıların uzun yıllar boyunca depreme karşı dayanıklı olabilmesi için dış çevre etkilerine de dayanıklı olacak şekilde boşluksuz ve geçirimsiz olması gerekiyor. Bu dayanıklılığın sağlanması için, beton dayanım sınıflarının daha da yükseltilmesi çok önemlidir. Dayanım sınıfı kadar önemli olan bir konu da, betonun servis ömrü boyunca performansını belirleyecek olan ‘Çevresel Etki Sınıfı’dır. Doğru çevresel etki sınıfı seçilip buna göre beton kullanılmazsa, yapıda uzun vadede bozulmalar meydana gelecek, öngörülen servis ömrü ve depreme dayanıklılık azalacaktır. Projeye uygun çevresel etki sınıfının doğru bir şekilde belirlenmesi noktasında projeyi yapan mühendise ve denetlenmesi konusunda özellikle Yapı Denetim Sistemi'ne büyük rol düşüyor. Doğru belirlenmiş çevresel etki sınıfında, yüksek dayanımlı ve kalite belgeli betonlarla inşa edilen standartlara uygun olarak tasarlanmış ve denetlenmiş binaların depremde alacağı hasarın daha az olacağını öngörebiliyoruz.”
Yüksek dayanımlı ve doğru çevresel etki sınıfındaki betonlar hayat kurtarıyor